Samsun'da ilk yerleşmeler tarih öncesi dönemlere kadar uzanmaktadır.İlk yerleşmenin Samsun'un 14 km doğusunda Tekkeköy'ün hemen güneyinde yer aldığı tespit edilmiştir. Buradaki mağaralarda düz yerleşim yerlerinde yapılan kazılarda PALEOLİTİK (eski taş devri-M.Ö.600,000-10,000) ve MEZOTOLİK (orta taş devri-M.Ö.10,000-8,000) çağa ait eserler bulunmuştur.
Samsun'un bilinen en eski halkı faskalardır. Son tunç çağında (M.Ö.1600-1200) bu bölgede yabani bir kavim olan Faskaların oturduğu Hitit yazılı kaynaklarından da alınmıştır. Faskaların Mert Irmağı ağzında bugün Dündar Tepe ve Öksürük Tepe olarak bilinen yerde bir site kurdukları ileri sürülmektedir.
Samsun ve Karadeniz'in kıyıları coğrafi konumu nedeniyle bu kıyıları ele geçirmek isteyen bir çok koloninin saldırısına uğramıştır.
Önce Friglerin egemenliğin giren bölge (M.Ö.1182),M.Ö.7.yy “ın ilk çeyreğinde Frig Devletini yıkan Kimmerlerin eline geçmiştir. M.Ö.8.yy. ortalarında Anadolu da Yunan kolonileri kurulmaya başlanmıştı. Karadeniz kıyılarında en çok koloni kuran İon şehir devletlerinden Miletos (Millet) lulardır.
Grekler (Yunanlılar) Samsun yöresine geldiklerinde, Kızılırmak”ın batısındaki bölgede Paphlagonlar dedikleri halk yaşamakta, Themiskyra”dan (Terme) doğuya doğru ise Amazonlar; Khalybler, Tibarenoslar ve Mossynoikoslar adı verilen halk toplulukları bulunmaktadır.
Antik kaynakların belirttiğine göre bu günkü Samsun'un kuzey batısında Kara Samsun denilen yerde, Enete adı verilen küçük bir site bulunmaktaydı. Bu yerleşme M.Ö.6.yy başında Miletoslular tarafından zapt edilerek kolinize edilir ve yeniden inşası yapılarak Amisos adı verilir.
Bu çağlarda şehir pek çok defalar el değiştirmiştir.M.Ö.5, yy'da Atinalılar; M.Ö. 4. yy'da önce Persler daha sonra da Makedonyalılar (büyük İskender) egemen olmuştur. MÖ 331'de Büyük İskender Amisos'u bağımsız şehir olarak ilan etmiştir.
Amisos M.Ö. 3.yy'ın ortalarında merkezi Amasya'da olan Pontus Devleti'nin sınırları içersine girmiştir. Amisos Pontus Kralı Mithridates VI. zamanlarında (M.Ö. 120.-M.Ö. 63) en parlak dönemini yaşamıştır.
Pontus krallığı ile Roma İmparatorluğu arasında uzun süren savaşlar esnasında şehir Pontuslularla Romalılar arasında el değiştirmiştir. Ancak M.Ö. 47'de Sezar'ın Zile yakınlarında Pontus ordularıyla yaptığı savaş Sonunda Amisos kesin olarak Roma egemenliğine girmiştir. Bu savaş sonucu kısa surede kazandığı zaferi yüceltmek için Sezar "geldim, gördüm, yendim" (veni,vidi,vici) şeklinde o meşhur sözlerini söylemiştir. Caesar “Amisos”a bağımsızlığın vermiştir.
395'de Roma İmparatorluğunun Batı Doğu olmak üzere ikiye ayrılması ile Amisos şehri Doğu Roma (Bizans) toprakları içinde kalmıştır.
Hıristiyanlığın yayıldığı Bizans döneminde Amisos bir Piskoposluk merkezi olmuştur.
Müslümanlığın doğuşundan sonra 634-635 lerde Bizans”a İslam seferleri başlamıştır.
863'de Malatya emiri Ömer.B.Abdullah Amisos'u fethetmiştir. Ancak seferden dönerken Müslümanlar ağır bir yenilgi almışlardı. Müslümanların Bizans'a karşı düzenlediği seferler 1000 yıllarına kadar aralıklarla devam etmiştir.
1000 yıllarının ilk yarısında artık Bizans Anadolu’daki eski üstünlüğünü kaybetmiş durumdadır.
1040 yılındaki Dandankan savaşı ile bağımsız bir devlet olan Selçuklular Anadolu'ya akınlara başlamışlardır.
1071'de Selçuklular'ın Bizans'la yaptığı Malazgirt Savaşı zaferle sonuçlanmış, zaferi izleyen 5-6 yıl içerisinde Anadolu’nun egemenliğine geçmiştir.
1071'den sonra Amisos, Anadolu'da kurulan Türk devletlerinden DANİŞMENTLİLER'in bölgesinde yer almıştır.
1086'da Danışmentliler Amisos'u kuşatmışlarsa da ele geçiremezler. Ancak Amisos'un yakınında devlet kurarlar. Bundan sonra eski kente "Hristiyan Samsun" denir.
Anadolu Selçuklu devleti zamanında (1185) Samsun Kılıç Aslan'ın oğullarından Rüknettin Süleyman şah”ın payına düşer. Bu tarihten sonra şehrin adı SAMSUN olarak geçmeye başlar. Hristiyan Samsun önce Bizanslıların; 14 yy”ın ilk yıllarından başlayarak da uzun süre Cenevizlilerin yönetiminde kalır.
Anadolu Selçuklu Devletinin zamanında Anadolu inşa ettiği Türk birliğinin Moğol istilasıyla 1243 “de dağılmaya başlamasıyla müslüman Samsun sırasıyla İlhanlıların, Pervane Oğullarının (1297), Candaroğullarının (1322) ve Tacettinoğullarının (1348) denetimine girer.
Osmanlıların güçlenerek genişlemeye başladığı dönemde 1393”te Canik beyliklerinden Kubat Oğullarının eline geçer. Yıldırım Beyazıt 1398 de müslüman Samsun”u tekrar alır. Yıldırım Beyazıt tarafından tekrar oluşturulan Anadolu’daki Türk birliği Beyazıtlın”ın 1402 de Timurla yaptığı Ankara Savaşı'nda yenilmesiyle, bozulur. Osmanlı egemenliğine alınmış beylikler Timur tarafından tekrar canlandırılır.
1043 yılından sonra Kubat Oğulları, Taşanlar Oğulları, Candaroğlları, Tacettinoğulları beylikleri tarafından yönetilir.
Anadolu da tekrar birliği oluşturmak için seferlere başlayan Osmanlı devletini ikinci kez kuran Çelebi Sultan Mehmet her iki Samsun'u 1413 de Osmanlı yönetimine katmıştır.
Cenevizliler aşağı şehri yakıp gemilleri kaçmışlardır. Samsun bu dönemde liman açısından Sinop'tan sonra ikinci planda kalmıştır.
Çelebi sultan Mehmet canik”i oğlu Şehzade Murat”ın idaresindeki Amasya sancağına bağlar (1419). Şehrin valiliğin ise Tacettinoğlu Hüsamettin Hasan Bey'e verir.Ancak 1421'de Osmanlıda çıkan karışıklıklardan yaralanmaya çalışan Tacettinoğlu Hüsamettin Bey bağımsızlığın ilan eder. Bunun üzerine Amasya sancakbeyi lala yörğüç paşa samsuna gönderilir ve Samsun tekrar Osmanlı toprakların katılır (1428).
Osmanlı yönetiminde Samsun; Canik bölgesinin merkezi olarak Amasya”ya sonra da Sivas”a (paşa sancağı) bağlanır. 1514 yılında ise Erzincan eyaletine bağlanır. 15yy”da Samsun Kazakların saldırısına uğramıştır.
18 yy “da samsun limanı kuzey limanları ile (özellikle Kırım) önemli ticari ilişkiler kurmuştur. Ancak Osmanlının 1774”de Kırım'ı terk etmesi bu ticareti canlanmaya başlayan kenti olumsuz etkilemiştir.
Samsun 19 yy. ilk yarısında Hazinedar oğulları yönetiminde kalmıştır. Bu dönemde buharlı gemilerin Karadeniz”de ticareti canlandırması;ayrıca, kaliteli tütün ekiminin Bafra çevresinde başlayarak samsun yöresine yayılması kentte gelişmelere neden olmuştur. Samsun”un Türk nüfusu artığı gibi Avrupalı tütün alıcıları ve çeşitli ham madde tüccarları samsun'a yerleşmeye başlamıştır.
1869”da çıkan bir yangında Samsun”un hemen hemen tamamı kül haline gelmiştir.Ancak o dönemde zengin bir ticaret merkezi haline gelmiş olan samsun yangından sonra çabuk kalkınmıştır.
I.Dünya savaşı sırasında deniz ticareti felce uğradığı için, ekonomik yönden büyük sıkıntılar çeken samsun, 1915”te Rus savaş gemiler 4 kez topa tutulmuş ve büyük ölçüde hasar görmüştür.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra parçalana ve düşmanlar tarafından istila edilen vatanımızı kurtarmak için harekete geçen Mustafa Kemal Paşa 9.ordu müfettişi sıfatıyla bandırma vapuruyla 19 Mayıs 1919”da Samsun'a gelerek, Milli Mücadele'yi başlatmıştır. Samsun bu özelliği nedeniyle Kurtuluş Savaşı'mızın bir simgesi durumuna gelmiştir.
19 Mayıs, Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından”Gençlik ve Spor Bayramı”olarak ilan edilmiştir. İlan edildiği 1936 yılından beri her yıl “19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı”olarak kutlanmaktadır.
19 yy. sonlarında Trabzon vilayetine bağlı mutasarraflık olarak yönetilen Samsun, 1925”te il olmuştur.
Samsun İsminin Kaynağı
Bugün kullandığımız "Samsun" adının ortaya çıkışı, Türklerin buraya hakim olmasından sonradır. XII ve XIII. asırlardaki Türk kaynaklarında Samsun ismi kullanılırken, aynı tarihlerdeki batı kaynaklarında ise "Sampson" adı kaydedilmektedir.
Samsun adının Yunanca "Amisos" kelimesinden gelme olduğu ileri sürülmüşse de bu kelimenin kökeninin eski Yunan öncesi döneme dayandığı daha kuvvetli bir ihtimaldir. Söz konusu kelimenin Yunanca olmayıp Palaskça oluğu bugün Yunan tarihçileri tarafından da kabul edilmektedir. Amisos adının bölgeye deniz yoluyla gelen Yunanlılar tarafından verilmeyip, Amasia gibi Anadolu menşe'li bir kelime olduğu ihtimali daha ağır basmaktadır. Roma İmparatoru Pompeius M.Ö. 64 yılında Amisos'a geldiği zaman şehrin ismini Pompeiopolis'e çevrilmişse de bu isim kalıcı olmamış ve Amisos adı bundan sonraki dönemlerde de geçerliliğini korumuştur.
Bugün kullanılan "Samsun" adının ortaya çıkışı, Türkler'in buraya hakim olmasından sonradır. XII. ve XIII. asırlardaki Türk kaynaklarında Samsun ismi kullanılırken aynı tarihlerdeki Batı kaynaklarında ise "Sampson" adı kaydedilmektedir. Gerek Samsun gerekse Sampson kelimelerinin Amisos'tan tahvil edildiği şüphesizdir. Osmanlı dönemi kaynaklarında ise yazılış farkları olsa bile Samsun kelimesinin kullanıldığı görülmektedir. Ancak bu dönemde şehrin adı Samsun olarak anılmakla birlikte, sancak adı olarak "Canik" adı kullanılmıştır. Cumhuriyet döneminde idari düzenleme ile vilayet haline getirilen şehir günümüzde de "Samsun" adı ile anılmaktadır.
|